DARIO MORENO
▪ Asıl adı David Arugete olan Dario Moreno 3 Nisan 1921’de İzmir’in yoksul bir Yahudi mahallesinde geniş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kentin istasyonunda çalışan babasının öldürülmesi üzerine yetim kaldı ve dört yaşına kadarki yaşamını İzmir’in Yahudi yetimhanesinde geçirdi. İlk öğreniminin ardından çeşitli işlerde çalıştı. Bir rastlantı sonucu eline geçen gitarla İzmir’in barlarında şarkı söylemeye başladı. 20’li yaşlara geldiğinde, özellikle Yahudi mahallelerinde konserler vermeye başlamış, kentin önde gelen şarkıcılarından biri olmuş, Karataş'a ‘Asansör’ün yanı başına, bugün Dario Moreno sokağı olarak bilinen sokağa taşınmıştı. 50’lerde Paris’e taşınan sanatçı, 34 filmde oyunculuk yaptı. En çok tanınan filmleri arasında “Dehşet Yolcuları” (H.G. Clouzot), “Kadın ve Kuklası”, “Oh! que Mambo” (John Berry), “Benimle Dans Eder misiniz?” (Michel Boisrond), “Tenten İstanbul’da” (Jean-Jacques Vierne) yer alır. Filmografisi 17 filmin soundtrack’ini içermektedir. Hiperaktif bir kişiliğe sahip olan Moreno 1 Aralık 1968’de İstanbul’da havaalanına gitmek üzere bindiği takside kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğinde yalnızca 47 yaşındaydı. Mezarı İsrail’de, annesinin mezarının yanı başındadır.
▪ His real name was David Arugete and he was born in 1921 in the poorer Jewish quarter of İzmir to a large family. He was orphaned in early childhood when his father, who worked in a train station in the city, was shot dead. He was placed in the Sephardic orphanage of İzmir (Nido De Guerfanos) and remained there until he was four. After primary education, he did many odd jobs during his early youth. With a guitar that had fallen into his hands by chance, he started singing in the bars In his early twenties, he had already become a well-known singer in İzmir, and particularly among the Jewish community. He moved to the better-off Jewish quarter of Karataş to a house in a street leading to the historical building of Asansör, one of the city's landmarks (and which means, literally, the "Elevator". This street is named Dario Moreno Sokağı (Dario Moreno Street) today in his memory. His film career started after he moved to Paris. He acted in 34 movies, the first one being “Pas de Vacances pour Monsieur le Maire” (1951) and the last one “La Prisonniere” (1968). Most important films he acted in “La Salaire de la Peur” (1953), “La Femme et le Pantin” (1958), “Oh! Qué Mambo'' (1959), “Voulez Vous Danser Avec Moi?” (1959), “Tintin La Toison d'Or'' (1961). His filmography also includes 17 soundtracks. A hyperactive personality, Darío Moreno died of a heart attack in a taxi while going to the airport in Istanbul on 1 December 1968. He was only 47. He was buried in Holon, Israel, by his mother Madam Roza.
LA FEMME ET LE PANTIN / THE FEMALE
FRANSA, İTALYA / FRANCE, ITALY 1959 | Renkli / Colour | 101’ | Fransızca; Türkçe altyazılı / French; Turkish st.
Yönetmen / Director: Julien Duvivier
Senaryo / Screenplay: Julien Duvivier, Albert Valentin, Jean Aurenche Müzik / Music: Jean Wiener,
José Rocca Görüntü Yön. / Director of Photography: Roger Hubert Kurgu / Editing: Jacqueline Sadoul Oyuncular / Cast: Brigitte Bardot, Antonio Vilar, Lila Kedrova, Dario Moreno Yapımcılar / Producers: Christine Gouze-Rénal, Fred Surin
▪ Mateo Diaz karısını seven ve saygı duyan zengin bir adamdır, ama karısının geçirdiği felç sonrası ilişkileri bitme noktasına gelmiştir. Kadınlarla arası hep iyi olmuştur. Eva Marchand’ın güzelliğine kapılarak onunla yakınlaşır. Ama nedense kadın onun ilgisine karşılık vermez. Mateo ona olan aşkını ve yaşamında kapladığı yeri ne kadar anlatsa da karşı tarafın ilgisizliği sürer. Kendini aşağılanmış olarak hisseden Mateonun yürüyüşü bile değişmiştir.
▪ Mateo Diaz is a wealthy gentleman who loves and respects his wife but doesn't find her attractive any longer because she is paralysed. He already has a certain reputation among women. Accordingly, he doesn't hesitate to get close to Eva Marchand as soon as he has realised her beauty. But to his surprise she can't be bothered to show any appreciation for his advances. He begins trying to explain and justify his way of life and his interest in her. The more he tries, the harder she makes it on him. Eventually he is so humiliated that even his walk shows he is a broken man.
SARPER ÖZSAN
▪ Birkaç ay önce, 19 Aralık 2022’de yitirdiğimiz Sarper Özsan 1944 yılında Bandırma’da doğdu. Lise yıllarında pop ve rock müziği ile ilgilendi. 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuarı kompozisyon bölümünden mezun oldu ve 1970’te TRT’de çalışmaya başladı. 1971 darbesinin ardından tutuklanan Özsan 20 ay tutuklu kaldı. 1973’de cezaevinden çıkan ve İstanbul Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyeliğine başlayan sanatçı,1974 yılında A.S.T.ın sahneye koyduğu “Ana” oyunu için -sözleri de kendisine ait olan- bir marş besteledi. Bu marş, yüz binlerce insanın hep bir ağızdan söylediği 1 Mayıs Marşına dönüştü. 1977’deki iktidar değişikliği sonrası TRT’ye dönen Özsan, 80 darbesi sonrası bu görevinden alındı; 1990’da görevine geri dönebildi. 1983’te Ulusal Gitar Müziği Beste Yarışması’nda birincilik ödülünü alan, “Ruhi Su Dostlar Korosu” ve “Aydınlık Korosu”nun yöneticiliğini yapan sanatçının bestesini yaptığı en ünlü şarkılardan biri Cem Karaca’nın seslendirdiği “Durduramayacaklar Halkın Çoşkun Selini” parçasıdır. “Sade Vatandaş Şvayk Hitler’e Karşı” gibi tiyatro müziklerinin yanı sıra, film müziği alanında da önemli çalışmalara imza atan Özsan’ın müziklerini yaptığı filmlerden bazıları: “Kuma” ve “Isı” (Lütfi Akad, 1979 TV), “Bir Ceza Avukatının Anıları” (TV), “Bekçi”, “Asiye Nasıl Kurtulur” (Atıf Yılmaz, 1986), “Su da Yanar” (Ali Özgentürk, 1987), “Av Zamanı”, “Cadı Ağacı” (Fide Motan, 1995).
▪ Composer Sarper Özsan who died on December 19, 2022 was born in Bandırma in 1944. During highschool years he was interested in pop and rock music. In 1969 he graduated from Ankara State Conservatory. And began working at State television (TRT). After the 1971 military coup he was arrested and kept in prison for 20 months. After being released from prison he started teaching at the State Conservatory. In 1974 he composed music for Brecht’s “Mother Courage”. A march he wrote (also the words were written by him) became the famous ‘1st of May March’ sung by hundreds of thousands of people in demonstrations. Under the new government of 1977 Özsan returned to TRT but with the 1980 coup, he was dismissed again. He regained his job in 1990. He was the musical director of “Ruhi Su Choir’ and “Aydınlık Choir”. He composed songs, music for theatre and film. Among the important films he composed are: “Bekçi'', “Asiye Nasıl Kurtulur?”, ”Su da Yanar”, “Hunting Time” and “Cadı Ağacı”.
HUNTING TIME
TÜRKİYE / TURKEY 1988 | Renkli / Colour | 96’ | Türkçe / Turkish
Yönetmen / Director: Erden Kıral
Senaryo / Screenplay: Ferit Edgü Müzik / Music: Sarper Özsan Görüntü Yön. / Director of Photography: Kenan Ormanlar Oyuncular / Cast: Aytaç Arman, Zihni Küçümen, Şerif Sezer, Nüvit Özdoğru, Dilaver Uyanık Yapımcı / Producer: Kadri Yurdatap
▪ Geçen yıl festivalimizde jüri başkanlığı yapan Erden Kıral’ı 17 Temmuz 2022’de yitirdik. Bu gösterimi onun ve Sarper Özsan’ın anısına ithaf ediyoruz. Kıral’ın filmografisinde özel bir yeri olan 1980 askeri darbesi öncesi günlerde aydınlara yönelik baskıları ve bir yazarın düş kırıklıklarını ve iç hesaplaşmasını konu alan film, ilk gösterimini Berlin Film Festivali’nde yapmıştı. Arkadaşını siyasi suikast sonucu kaybeden bir yazar, her şeyi bırakıp büyüdüğü adaya döner, burada çocukluk arkadaşı Ali ile birlikte vakit geçirir. Bir yandan doğaya karışırken bir yandan da hayatının muhasebesini yapar. Bir gün zeytinlikte gezerken birinin öldürülmesine şahit olur. Bu olay, onun geride bıraktığını sandığı siyasi çatışmalar ile yüzleşmesine sebep olacaktır…
▪ The President of the Jury of 2nd İzmir Film and Music Festival, passed away on july 17th of last year. We would like to devote this screening to the memory of Kıral and Özsan, his composer who also died last year. “Hunting Time” has a special place in the filmography of Kıral. The film portrays the general atmosphere of the country just before the military coup of 1980 when the pressures on the intellectuals were unbearable. It focuses on the psychological situation of a writer who wishes to leave behind the unpleasant events in the country, by taking refuge in an island. There he spends his days with a childhood friend, close to nature. But, witnessing a murder, he understands that he can not escape from the realities.
Ödüller / Awards:
1989 Ankara En İyi Film / Best Film, En İyi Müzik / Best Music
1988 SİYAD En İyi Görüntü / Best Cinematography
WATCHMAN
TÜRKİYE, BATI ALMANYA / TURKEY, WEST GERMANY 1985 | Renkli / Colour | 90’ | Türkçe / Turkish
Yönetmen / Director: Ali Özgentürk
Senaryo / Screenplay: Ali Özgentürk, Işıl Özgentürk Müzik / Music: Sarper Özsan Görüntü Yön. / Director of Photography: Ertunç Şenkay Oyuncular / Cast: Müjdat Gezen, Güler Ökten, Damla Akarsu, Neslihan Acar, Halil Ergün Yapımcı / Producer: Ali Özgentürk
▪ Orhan Kemal’in “Murtaza” romanından uyarlanan film, görevine ve devletine sadakati fanatizm boyutlarındaki saf bir fabrika bekçisinin psikolojisi üzerinde yoğunlaşır. Karısı ve kızları onun zaaflarının farkındadır, ama ellerinden birşey gelmez. Bekçinin kızlarından biri fabrikada çalışmaya başlar. Bir gün Murtaza kızını uyuklarken gördüğünde fena halde cezalandırır…
▪ The film is based on the novel Murtaza by Orhan Kemal. Murtaza is a factory security guard whose fanatical reverence for “duty” verges on the psychotic. His wife and daughters are painfully aware of his shortcomings. One of the daughters ends up working in the factory and when Murtaza catches her sleeping during work time he punishes her in a terrible way…
Ödüller / Awards:
1986 SİYAD En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu / Best Supporting Actress (Güler Ökten)
RYUICHI SAKAMOTO
▪ Müzik dünyası bu yıl 23 Mart’ta önemli bir müzik ve sinema insanını yitirdi: Japon müzisyen Ryuichi Sakamoto’nun 69 yıllık ömründe birden fazla müzikal hayat yaşadı. Haruomi Hosono’nun ‘Yellow Magic” adlı orkestrasında klavyeci ve şarkı yazarı olarak başladığı müzik kariyeri boyunca evrensel türlerle klasik empresyonizmi buluşturan eserler yarattı. 113 film müziğine imza attı. Bunlar arasında, Nagisa Oshima’nın “İyi Noeller Bay Lawrence”, Bernardo Bertolucci’nin “Son İmparator” ve “Çölde Çay” (Esirgeyen Gökyüzü romanının uyarlaması), Alejandro Gonzalez Inarritu’nun “Diriliş”i ülkemizde en çok tanınanlar. 22 filmde de oyunculuk yapan sanatçının “Furyo” (Oshima) filmindeki rolü unutulur gibi değildir. Sakamoto son 20 yıl içinde, bir multimedya operası yazmak, cam bir binayı müzik enstrümanı olarak kullanmak, Kuzey Kutbunda eriyen karların sesini kaydetmek gibi çok sayıda deneysel projeye imza attı. Bu araştırmacı ruh, onun boğaz kanserini alt ettiği yılların panoramasını içeren 2017 albümüne de yansıdı.”Müzik, iş ve yaşam, hepsinin bir başı, bir de sonu vardır” diyordu 2019’da ve ekliyordu “Artık zamanın sınırlamalarından kurtulmuş bir müzik yapmak istiyorum”...
▪ Ryuichi Sakamoto has lived many musical lives in his nearly 70 years. He started his musical career as a keyboardist and songwriter in Haruomi Hosono’s Yellow Magic Orchestra. His solo experiments in fusing global genres and close studies of classical impressionism led to him scoring over 113 films in as many years, including Nagisa Oshima’s “Merry Christmas, Mr Lawrence”, Bernardo Bertolucci’s “The Last Emperor” and “The Sheltering Sky” and Alejandro González Iñárritu’s “The Revenant”. He also acted in 22 films, among which “Furo” where he created an unforgettable composition. In the past 20 years alone, he’s written a multimedia opera, turned a glass building into an instrument, and travelled to the Arctic to record the sound of melting snow. That exploratory spirit runs through Sakamoto’s 2017 album, which paints an audio portrait of the passing of time informed by his recovery from throat cancer. “Music, work, and life all have a beginning and an ending”, said Sakamoto in 2019. “What I want to make now is music freed from the constraints of time.”
THE LAST EMPEROR
BİRLEŞİK KRALLIK, ÇİN, İTALYA, FRANSA / UK, CHINA, ITALY, FRANCE 1987 | Renkli / Colour | 163’ | İngilizce, Japonca, Mandarin; Türkçe altyazılı / English, Mandarin, Japanese; Turkish st.
Yönetmen / Director: Bernardo Bertolucci
Senaryo / Screenplay: Mark Peploe, Bernardo Bertolucci, Enzo Ungari Müzik / Music: Ryūichi Sakamoto, David Byrne, Cong Su Görüntü Yön. / Director of Photography: Vittorio Storaro Kurgu / Editing: Gabriella Cristiani Oyuncular / Cast: John Lone, Joan Chen, Peter O'Toole, Ryuichi Sakamoto Yapım / Production Co.: Recorded Picture Company
▪ Sinema tarihinin en çok ödül alan, en geniş kadrolu filmlerinin başında gelen Son İmparator destansı bir öyküdür: 2 yaşında tahta çıkan Çin’in son imparatoru Pu Yi’nin gözünden 60 yılın öyküsü. Çekimi 2,5 yıl süren, 19 binden fazla kişinin rol aldığı film çok şık ve estetik bir ‘görkemli yapım’dır. Bertolucci sinemasının izlerini de taşır: "Yasak Kent’in avlusunda binlerce figüranla çekilen sahnelerden ipek çarşafların altında belli belirsiz sevişen üç bedene kadar..."
Son İmparator aynı zamanda Bertolucci’nin "Oryantal Üçlemesi"nin ilk filmidir. Bu seri daha sonraki yıllarda çekeceği “Çölde Çay” ve “Küçük Buda” ile tamamlanır.
▪ Crowned at the age of 3, Pu Yi is the last emperor of the legendary imperial China. He lives in reclusion in the inaccessible enclosure of the Forbidden City. A few years later, still in his youth, the country begins to crumble. And the communist revolution ends up causing his overthrow. Pu Yi will have to face the outside world for the first time in his life.
Seçilmiş Ödüller / Selected Awards:
1989 BAFTA En İyi Film / Best Film, En İyi Kostüm Tasarımı / Best Costume Design, En İyi Makyaj / Best Make-up
1989 Grammy En İyi Müzik / Best Music
1988 OSCAR En İyi Film / Best Film, En İyi Yönetmen / Best Director, En İyi Senaryo / Best Screenplay, En İyi Görüntü / Best Cinematography, En İyi Kurgu / Best Editing, En İyi Müzik / Best Music, En İyi Ses / Best Sound, En İyi Kostüm Tasarımı / Best Costume Design, En İyi Yapım Tasarımı / Best Production Design
TACONES LEJANOS / HIGH HEELS
İSPANYA, FRANSA / SPAIN, FRANCE 1991 | Renkli / Colour | 114’ |İspanyolca; Türkçe altyazılı / Spanish; Turkish st.
Yönetmen / Director: Pedro Almodóvar
Senaryo / Screenplay: Pedro Almodóvar Müzik / Music: Ryūichi Sakamoto Görüntü Yön. / Director of Photography: Alfredo Mayo Kurgu / Editing: José Salcedo Oyuncular / Cast: Victoria Abril, Marisa Paredes, Miguel Bosé Yapım / Production Co.: El Deseo, Ciby 2000, TF1 Films Production
▪ 15 yıldır kızıyla görüşmeyen frapan şarkıcı Becky del Páramo, Madrid’de vereceği bir konser vesilesiyle kızı Rebecca’nın hayatına yeniden girer. Rebecca, annesinin eski sevgililerinden biriyle evlidir. Anne kız yaralı ilişkilerini düzeltmeye çalışırken bir cinayet işlenir.
▪ After being estranged for fifteen years, flamboyant singer Becky del Páramo re-enters her daughter Rebeca’s life when she visits Madrid to perform a concert. Rebeca, she finds, is now married to one of Becky’s ex-lovers. As mother and daughter try to mend their broken relationship, a murder occurs.
Seçilmiş Ödüller / Selected Awards:
1993 César En İyi Yabancı Film / Best Foreign Film
1992 Cartagena En İyi Film / Best Film, En İyi Kadın Oyuncu / Best Actress (Marisa Paredes)
VANGELIS
▪ Müzik dünyası, Yunanistan’ın önde gelen sanatçılarından, besteci, yapımcı, aranjör ve yorumcu Vangelis’i geçen yıl, 17 Mayıs 2022’de yitirdi. Bestelerini ve icralarını klavyeler ve synthesizer’lardan oluşan büyük bir set-up üzerinde yapan sanatçının yaşamı boyunca 40 albümü yayınlandı; film müziklerinin yanı sıra tiyatro yapımlarına, büyük spor etkinliklerine ve kendisine ilham veren başka sanat olaylarına müzik yaptı, büyük çaplı konserler verdi. Müziği genellikle melodik, çoğunlukla enstrümental ama her zaman ilham verici olmuş, çalışmalarını klasik müzikten elektro-pop’a, cazdan progressive rock’a ve ambiyans müziğine uzanan çok geniş bir yelpazede gerçekleştirmiştir. Bütün bu müzikal dilleri kendi duygu dünyasına ve müzikal estetiğine uyarlayan Vangelis’in kimi zaman duygusal ve melankolik, kimi zaman gösterişli müziği, toplumsal eleştiri ve geleceğe yönelik umut ögelerini de barındırır.
▪ Composer, producer, arranger and performer of some of the most engaging music in the new age, progressive, electronic, film score and ambient genres died last year. Composing and performing most of his music on a large setup of keyboards and synthesisers, Vangelis released well over 40 albums and created music for film, theatre productions, sports events, one-off live concerts and any other art form that inspires him. His music, usually very melodic, often instrumental, sometimes relaxing, but always inspiring, has navigated through a wide range of the musical spectrum from classical music to electro pop, from jazz induced progressive rock and ambient music, always adopting these musical languages to his own world of emotion and musical aesthetics, including optimism and social satire.
1492: CONQUEST OF PARADISE
FRANSA, İSPANYA, BİRLEŞİK KRALLIK / FRANCE, SPAIN, UK 1992 | Renkli / Colour | 154’ | İngilizce; Türkçe altyazılı / English; Turkish st.
Yönetmen / Director: Ridley Scott
Senaryo / Screenplay: Roselyne Bosch Müzik / Music: Vangelis Görüntü Yön. / Director of Photography: Adrian Biddle Kurgu / Editing: William M. Anderson, Françoise Bonnot, Les Healey, Armen Minasian, Deborah Zeitman Oyuncular / Cast: Gérard Depardieu, Armand Assante, Sigourney Weaver Yapım / Production Co.: Gaumont Film Company, Légende Entrepri
▪ Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinin 500. yılı dolayısıyla yapılan iki filmden biri olan “1492: Cennetin Keşfi”, İtalyan maceracı Kristof Kolomb’un Yeni Dünya’daki toprakları İspanya’ya kazandırmak üzere yaptığı hazırlıklarla başlayıp, zincirlenmiş biçimde İspanya’ya götürülmesi ile noktalanan bir serüven. Bu trajik hikayeyi yorumlayan Ridley Scott, Kolomb’u ne bir kahraman, ne de sömürgeci bir emperyalist olarak gösteriyor, daha çok onun psikolojisi üzerinde odaklanıyor. Soykırım kurbanı Güney Amerika yerlileri ise figüran olmaktan öteye geçemiyor… Amerika kıtasının keşfinin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkilerine de değinen film, Depardieu'nun güçlü performansının yanı sıra etkileyici görüntüleri ve Vangelis’in özgün müziği ile izlenmeye değer.
▪ One of the two films made in the 500th anniversary of the ‘Conquest’ (not discovery) of the American continent., starts with the preparations of Italian adventurer Christopher Colombus to discover the ‘New World’ for the King of Spain and ends with his return to Spain, chained. Interpreting this tragic story, Ridley Scott describes Columbus neither as a hero nor as a colonialist imperialist; he prefers to focus on the psychological profile of Columbus. Native people of Latin America, who have endured a genocide are nothing more than extras. Scott also comments on the effects of the ‘discovery of paradise’ on the European economy. The film deserves to be seen especially due to Depardieu’s performance, as well as the stunning camera work and original music of Vangelis.
CHARIOTS OF FIRE
BİRLEŞİK KRALLIK / UK 1981 | Renkli / Colour | 124’ | İngilizce; Türkçe altyazılı / English; Turkish st.
Yönetmen / Director: Hugh Hudson
Senaryo / Screenplay: Colin Welland Müzik / Music: Vangelis Görüntü Yön. / Director of Photography: David Watkin Kurgu / Editing: Terry Rawlings Oyuncular / Cast: Ben Cross, Ian Charleson, Nigel Havers, Cheryl Campbell, Alice Krige, Ian Holm, Lindsay Anderson, Dennis Christopher, Nigel Davenport Yapım / Production Co.: Gaumont Film Company, Légende Entreprises, France 3 Cinéma
▪ Harold Abrahams ve Eric Liddell iki atlettir. Biri Yahudi öbürüyse Hıristiyan'dır. Biri tanrının yaptıkları her işte bir şekilde var olduğunu düşünmektedir, diğeriyse spora olan tutkusunu kendini aşmak için bir mücadeleye dönüştürmüştür. İkisinin de amacı tektir, 1924 Olimpiyatlarına katılmak ve ödüllerin verildiği podyuma çıkabilmek.
▪ Two athletes, Harold Abrahams and Eric Liddell, one of them Jew, the other Christian. One of them thinks that God exists in everything they do; the other has transformed his passion for sports to a struggle to transcend himself. They both have the same goal: participating in the 1924 Olympic games and standing on the podium of winners.
Seçilmiş Ödüller / Selected Awards:
1982 OSCAR En İyi Film / Best Film, En İyi Senaryo / Best Screenplay, En İyi Müzik / Best Music, En İyi Kostüm Tasarımı / Best Costume Design
1982 BAFTA En İyi Film / Best Film, En İyi Kostüm Tasarımı / Best Costume Design, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu / Best Supporting Actor (Ian Holm)
1982 Altın Küre / Golden Globe En İyi Yabancı Film / Best Foreign Film
1981 Cannes En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu / Best Supporting Actor (Ian Holm)